DA’FU’L-METN
METİN
Sözlükte fiil olarak
kadına yaklaşmak, yemin etmek, sıkıca vurmak, bir semte gitmek, bir nesneyi
sündürüp uzatmak manalarına gelir. İsim olarak ise sırt tabir olunan yüksek
yerlere, yazıyla yazılmış ifadelere, okun yeleğinden ortasına kadar olan
kısmına, güçlü ve dayanıklı adama, sırt'ın iki gecesine denir. Masdar olarak da
kullanılır ve koçun husyelerini burmak, birinin sırtına vurmak gibi manalar
taşır.
Bu kadar mana
zenginliğine sahip olan metn kelimesi hadis usulünde bir hadisin bölümlerinden
ikincisidir ve isnadın son bulduğu yerden başlayan kısmıdır.
Bu kısım umumiyetle Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem'le ilgili bir konuyu aktaran ifadelerdir. Hadisin
tarifi açısından göz önüne alındığında metin, ya Nebi sallallahu aleyhi ve
sellem'in sözünü ya da fiilini, ya da ona ait bir işi, bir olayı bir hali
veyahut özelliği anlatan ifadelerdir.
Hadisinde “enne Resulallâhi sallallâhu aleyhi ve
selleme kale” lafızlarına kadar olan kısım senedtir. Senedin bittiği yerde
başlayan ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in bir sözünü aktaran
“fevellezi...” den sonuna kadar olan kısım ise hadisin metnidir.
Hadis metinleri verilen
misalde olduğu gibi Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e ait bir sözü ya da bir
fiili veya onunla ilgili bir olayı bizlere aktarır. Böyle metinlere merfu tabir
edilir. Bununla birlikte, metin, bazen sahabîlerle ilgili (mevkuf); bazen de
sahabeden sonraki nesillerle ilgili (maktu) olabilir.